RSS Besleme

   Hikayeler

Güneş Olabilmek
Okunma: 1980
Sibel Kaya - Mesaj Gönder


Bahar kokusu olsa hep keşke… En ayazın ortasında bile hiç unutmasak güneşi… Kaybolsa da ortadan; bizi bulutlu, karanlık bir göğe mahkûm bırakmış gibi görünse de, ‘bir şey’ öyle olmadığını anlatmalı bize… “Gitmedi o” dercesine, küçücük, ısıtan bir dokunuşta bulunmalı…


Göğün kararmasından korkmayız o zaman… Ona bakıp şefkatsiz, buz gibi bir yüzle karşı karşıya kalmışçasına kaçmak istemeyiz sıcaklara. İşte bu yüzden ben sonbahar geldiğinde bulutlu göğe inat pırıl pırıl bir güneşi var etmeye çalışırım hep dünyamda.


Çiçeklerime sıcak günlerdekinden kat be kat özen gösterir, bana baharı getiren birer dal gibi sıkı sıkı tutunurum her birine… Susuz kalmaları, baharımı yitirmemdir çünkü. Penceremdeki saksılarda solmuş tek bir yaprağa bile tahammül edemem bu yüzden: İçimdeki güneşi yitirmekten korkarım.


Aşkın neden bu kadar vazgeçilmez olduğunu soğuklarda çok daha iyi anlıyorum. Dışarıdaki küskün yüzlü dünyaya sırtımı çevirip odamda sıcacık kahvemi yudumlarken, içimi ısıtmakta zorlandıkça, hayatımdaki âşık çiftleri hatırlamaya başlarım hemen. Her birinin yüzünde kışın ortasına baharı getirmenin resmi vardır. “Âşık olmak ve güneş…” derim… “Ama ya sonrası?!”


Sevgilisinden yeni ayrılmış arkadaşlarımı hatırlarım sonra, kahveme bir şans daha tanımaya karar veririm. Kahve aşk gibi vefasız değildir çünkü… Isıtmaya hep devam eder.


Âşıkların yüzündeki güneşi aratmayan bir güneş daha vardır… Ki aşk gibi günün birinde çekip gitmez. Çünkü hiçbir zaman tükenmeyecek bir yerden alır kaynağını: İnsan sevgisi… Tek bir kişiye mahkûm etmeden seni, görebilmeni sağlar: Senden başkaları da var bu dünyada. Bu göre göre kanıksanmış, anlamını yitirmiş gerçeği baştan ayağa anlamla doldurur bu sevgi. “Evet, başkaları da var” deriz. Onları içimizde de var edecek kadar büyük bir içtenlikle söyleriz bunu. Hatta söylemekten de öte hisseder, o insanların her birine eşit derecede yer veririz kalbimizde.


Öyleleri de var neyse ki dünyamda. Benim saksılarımda bulduğum güneşi evsiz bir adamın yüzünde bulan… Ya da yapayalnız, yaşlı bir kadının… Galiba güneş olabilmekle ilgili bir şey bu… Ne kadar üşüdüğünle ilgilenmekten vazgeçip, diğer üşüyenlere dikkat kesildiğinde -ama hava yüzünden değil, gerçekten üşüyenlerle-; soğuk diye bir şey kalmıyor dünyanda. Çünkü aradığın o güneş bizzat sen oluyorsun. Büyük bir cömertlikle yararlandırıyorsun sıcağından insanları. Kendini de onlardan ayırmadan, herkese adil bir şekilde bölüştürüyorsun ışıklarını.



Sibel Kaya



Yorumlar (0)

İçeriği Paylaş
Üye Olmak İstiyorum
Şifremi Unuttum

Arkadaşını davet et

Popüler Yazarlar
   YazarPuan
1 .. .. 7164
2 Eyyup AKMETİN 5520
3 Firari Fırtına 5064
4 Mustafa Ermişcan 4475
5 Hep de Böy 4427
6 Hasan Tabak 4164
7 Nermin Gömleksizoğlu 3781
8 Ömer Faruk Hüsmüllü 3703
9 Uğur Kesim 3533
10 Sibel Kaya 3474

Bu Nedir? - En Popüler 100 Yazar




Özgür Roman

Romanlar- Hikayeler - Denemeler - Senaryolar - Çocuk Kitapları - Şiirler - Günlükler - Yazarken - Röportajlar - Forum - Biz Kimiz? - RSS

Çevrimiçi Kullanıcı Sayısı:1215 
 Özgür Roman üyelik sözleşmesi için tıklayınız 

© Özgürroman 2008 - 2011 - info@ozgurroman.com